![]() |
Güven duygusu insan ilişkilerinde önemli bir unsur |
İşte bugün daha net ve acı bir şekilde anladım insanlara yüzde yüz güvenilmemesi gerektiğini.Acıların,yaşananların ve sabrın nirvanaya ulaştığı durumlarda,dilin kemiğinin olmaması ve insanların içindekilerini hiç çekinmeden,bir ergen rahatlığıyla ama aynı zamanda yalan dünya gerçekliğiyle söyleyebilmeleri çok mümkünahi görülür oldu.Sen anlatırsın herşeyi tüm çıplaklığıyla,verirsin her sırrını,o dinler seni güzel bakışlarla ve aslında giydirir intikam bebeğini ,besler onu,zamanını bekler ortaya sürmek için kozu.Kazılmıştır artık senin arkandan kuyun,dökülmüştür her kusurun,"kahrolsun benim bu huyum" der gibi bakarsın sağa-sola.
Fakat insanoğluyuz,fıtratımız gereği güvenmek isteriz en yakınımızdakine,biz değilmiyiz,hayatta her zaman yaslanacak bir ağaç arayan,her ne kadar bölünmüşlük yaşasakta elma verimliliğiyle diğer yarımızı arayan.Sanki "babana bile güvenmeyeceksin olum" diyenlere inat.
Aslında bunu söyleyenlere bazen hak vermemek te içten bile değil.Kimseye güvenmeyipte,herkesle dost kalmakta güzide fikirlerden biri gibi gözüküyor.Çünkü herşey inanma ile başlar,hüsran ile aldanma ile sonuçlanır güzel rüya.
Anlatırken bizi dinlemesini bekleriz,fakat bilsek aslında daha sonra yaşayacağımız kötü sonuçların büyüklüğünün altında isteriz aslında,yakacaksa o ateşi baştan söylese düşmanlığını,sanırım bu daha eftaldir,dost gibi gözüküp,güzel güzel bakıp seni dinleyen düşmandan.
Çünkü insanlara sonuna kadar güvenmemeyi daha sonradan öğrenmek çok acı ve geç oluyor.
Sanırım arka plandan ilişkilerimizi tekrar gözden geçiriyor olmayı,kontrolümüzü ölçmeyi,belli etmeden ilişkilerimizi dengede tutmayı,kötü birşeyler yaşasak bile daha sonra bir "merhaba" lık bir pay bırakabiliyor olmayı biliyor olmak lazım...Bu sebeple insanlara gönlümüzü açmadan 2 kere düşünmek lazım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder